Mavinin, yeşilin ve tarihin bir araya geldiği en güzel köylerden biri olan Kaleköy; eşsiz bir manzaraya, köklü bir geçmişe sahip. Bugün Kaleköy olarak bilinen bu doğa harikası yarım adanın eski ismi Simena’dır. Türkiye’de hem doğal güzellikleri bulunup hem de tarihi geçmişe sahip pek çok yer olsa da Simena’nın diğerlerinden ayrı birçok özelliği var. Bu nedenle önce Simena tarihi daha sonra doğal güzellikleri araştırılıp gezinin tadı çıkarılmalıdır.
Simena Tarihi
Işık ülkesi anlamına gelen Likya, birçok kentten meydana gelmektedir. Bu kentlerin ortak özelliği ise tarihi şehirler olmalarıdır. Her biri tek isim altında Likya Birliği olarak anılmaktadır. M.Ö 4.yy’a kadar uzanan bir geçmişe sahip olan Simena tarihi, bu birliğin en eski üyelerindendir. Şehir ise en küçük şehirlerden biridir.
Etkileyici bir kaleye, tiyatroya ve mezarlığa sahip olan Simena’dan bugün geriye yalnızca mezarlıklar ve kale kalmıştır. Her biri yıkık dökük olmakla birlikte daha önce yaşanmışlıkların olması oldukça büyüleyicidir.
Simena tarihinde iki kez arka arkaya çok büyük deprem yaşanmış şehir yerle bir olup, sulara gömülmüştür.
Simena Antik Kenti
Simena Antik Kenti anıldığı zaman akıllara ilk gelen, henüz su üzerindeyken görülen lahitler oluyor. Kral mezarları olduğu bilinen bu mezarlar dönemin en gösterişli ve büyük mezar yapıtları olarak tahmin ediliyor. Simena Antik Kentinde, zirvede bir kale ve kale içinde 7 oturma sıralı, 300 kişi kapasiteli tiyatro bulunuyor. Surlarla çevrili olan tiyatro, Likya Birliği şehirlerinin en küçük tiyatrosudur. Tiyatro dışında halk mezarlığı, yazıtlar dikkat çeker. Özellikle Simena Antik Kenti hakkında bilgi veren mezar yazıtları tek tek okunup Türkçeye çevrilebildiği kadar çevrilmiştir.
Simena Kral Mezarları
Simena antik kenti iki kere büyük deprem geçirmiş, sulara gömülmüştür. Şehri şehir yapan pek çok şey depremle beraber suların altında kalmıştır. Geriye kalanlardan ise bilgi toplanacak tek parça mezarlardır. Özellikle Simena Kral Mezarları, üzerlerindeki yazıtlar sayesinde tarihe ışık tutmaktadır.
Simena Kral Mezarları, odalı şekillerde yapılmıştır. İki tane büyük odalı mezarın dışında civarda pek çok mezar bulunmaktadır. Oldukça geniş olan bu iki mezar, kral ve kraliçeye ait kabul edilmektedir. Simena Kral Mezarlarının en dikkat çeken yanı ise Likya dilinde yazılar içermesidir.
Likya Şehirlerinden Biri: Simena
Simena, yalnızca denizden ulaşım sağlanabilen nadir kentlerden biridir. Bu şekilde yarım ada özelliği göstermesi ise şehrin doğal liman olmasını sağlamıştır. Oldukça stratejik noktada bulunması ise Simena şehrinin vazgeçilmez olmasını sağlamaktadır.
Zirvede bulunan kale, tüm Simena’yı ve küçük adaları görmeyi sağlar. Kale yolunda göze çarpan ahşap yapılar, taşa oyulmuş geniş tiyatro salonu ise bakanları hayran bırakır. Kalenin içinde tapınak, kilise ve cami olarak kullanılmış dini kalıntılar, su sarnıçları da dikkat çekicidir.
0 comments on “Simena Antik Kenti” Add yours →